Son yüzyılımızın hastalığı olan obezite, önü alınması gereken önlenebilir sağlık problemidir. Teknolojinin getirdiği rahatlık insana faydalı olmakla beraber ne yazık ki obeziteye de neden olmaktadır. Şöyle ki; şehirleşme ile yüz yüze gelen insanoğlu hareketsiz yaşamaya alışmış ve kendisini günlük aktiviteden yoksun bırakmaktadır. Burada şehirlerin kalabalıklaşması ve geniş alana yayılması neticesinde, toplu taşıma araçlarının günlük hayatın içinde olması ile kişinin atması gereken günlük adım sayısının azalması sonunda kişinin harcadığı kalori az olmaktadır. Kentleşmenin ve sanayileşmenin getirdiği günlük hayatın stresinin de buna eklenmesi kişilerde daha fazla hastalıkların görülmesine neden olmaktadır.

Oluşan bu olumsuz durumların bir şekilde geriye döndürülmesi mümkündür. Bu yüzden “obezite” önlenebilir, çağımızda daha önceki çağlarda olmayan ameliyatların doğmasına neden olmuştur. Cerrahinin gelişimine katkıda bulunan, çoğu cerrahın isimlerini değişik nedenlerle ameliyat adı olarak zikrettiği şahısların (Kocher, Nissen vb) çağlarında bu tür ameliyatlar şüphesiz yoktu. İmkan olsa da dünyaya yeniden gelseler Cerrahinin babaları, bu ameliyatları bırakın yapmayı mekanizmalarına dahi vakıf olamayacaklardır.

Gerçi o kadar eskiye de gitmeye de gerek yok. Çünkü bendenizin ihtisas aldığı dönemde (1992-1998 arası) de bu kadar obezite ameliyat çeşidi yok iken, sadece obezitenin fazla görüldüğü ülkelerde (ABD gibi) midenin ve/veya ince barsağın devre-dışı (kısmen veya tamamen) devre dışı bırakıldığı ameliyatlar yapılmaktaydı. Son 15-20 yıldır obezitenin dünya geneline yayılmasıyla ameliyatların yapılırlılığı ve çeşitliliği artmıştır.