Obezitede cerrahi tedaviler

Prof. Dr. Cemalettin Camcı laparaskopik ameliyat esnasında

Organizmada alınan kalori ile harcanan kalori arasındaki denge “alınan” lehine bozulduğunda fazla kaloriler ilerde kullanılmak üzere organizma tarafından yağ hücrelerinde depolanır. Alınan gıdalarda kullanılmayacak olan yani ihtiyaç fazlası maddeler “yağ” olarak depolanır. Kişi devamlı alımı sağlarsa ve yıkım ya da kullanımı sağlanmazsa depo yağlar çoğalır ve obezite meydana gelir. İnsan vücudu son derece tasarruflu çalışmaya programlanmıştır. Normal işlevi için az bir enerji sarfeder. Bu yüzden kilo almak son derece kolaydır. Bunun karşılığında kilo vermek, almak kadar kolay değildir. Vücutta biyokimyasal olarak alınan fazla karbonhidrat (halk arasında bilinen şekliyle şeker ve nişasta) ve proteinler kullanılmadıkları takdirde bir dizi biyokimyasal işleme girerek kolaylıkla karaciğer tarafından yağa dönüştürülürler. Aktif spor yapmayan kişilerde bu daha da kolaydır. Sedanter yaşantı dediğimiz çağımızın masa başı işi olarak adlandırılan yaşam biçimi de obezitenin gelişimine yol açan bir durumdur.

Metabolik sendrom oluşmuş ya da oluşmaya kuvvetle aday kişiler için ağızdan gıda alımını kısıtlayıcı ya da alınan gıdaların emilimini azaltıcı işlemler son 10-15 yıldır uygulanagelen cerrahi yöntemlerdir. Bu yöntemlere kısa kısa avantaj ve dezavantajları ile değinmek gerekir:

Mide içi balon yerleştirilmesiMidenin içine özel balon yerleştirilip içine 400-700 ml kadar serum verilerek midede hacim kaplaması ve kişinin midesini dolu hissetmesi esasına dayanır. Hastanın psikolojik davranış tedavisi alması ve diyetle desteklenmesi gerekir. Kilo kaybındaki etkinliği tartışmalıdır. Bu uygulamayla hastaların %33 ü fazla kilolarının önemli kısmından kurtulduğu bildirilir ancak 5 yıl gibi uzun vadede sadece hastaların %23’ünün aşırı kilolarının sadece %20 sinden kurtulmuş oldukları bilinmektedir.

Mide kelepçesi: “Gastric banding” işlemi midenin yemek borusu ile birleşme yerinin hemen alt kısmına konan çepeçevre bir bant (kelepçe) ile yenilen gıdaların burayı erkenden germesi ve bu gerime bağlı olarak tokluk hissinin oluşması esasına dayanır. Bunun için uygulanan kelepçe sayesinde mide hacmi küçüldüğünden alınan katı gıda miktarı sınırlandırılır. Ancak bu tür uygulamada hasta sıvı gıdayı özellikle kalorisi yüksek sıvı gıdayı tüketmeye devam ederse kilo kaybı istenen düzeye erişemeyebilir. Kapalı sistemle (laparoskopik) konulan ayarlanabilir mide kelepçelerinde beklenen kilo kaybı 1-2 yıl içinde aşırı kilonun %50-60 ı arasındadır. Kelepçenin mide içine girmesi (migrasyon), mideyi delmesi istenmeyen durumlarıdır.

Tüp mide ameliyatı bilgi görseli

Tüp Mide Ameliyatı: Tüp mide ameliyatı; midenin tüp haline getirilmesidir. Bu sayede midenin hacmi azalır. Daha da önemlisi açlık hormonu olan Ghrelin’in salgılanması önlenmiş olur. Midenin uzunlamasına bir kısmı çıkarılarak mide tüp haline getirilir ve bu sayede kişinin az yemekle doygunluğunun oluşması sağlanır. Açlık hormonu olan ve salınması halinde kişiyi yemek yemeye sevkeden Ghrelinin tüp mide ameliyatından sonra salınımının azaldığı gösterilmiştir. Tüp mide ameliyatları mide by-pass cerrahisinden sonra Amerika’da ve tüm dünyada ikinci sıklıkta uygulanmaktadır. Tüp mide ameliyatından sonra beklenen kilo kaybı 2 yılda %60 kadardır. Uzun dönem sonuçları henüz tam ortaya konamamıştır. Ancak etkili kilo verimini sağlamaktadır.

R-Y Gastrik bypass:Burada amaç hem midenin hacminin küçültülmesi hem de barsakların emilim yüzeyinin azaltılması esasına dayanır. Emilimin azaltılması esasına dayandığından vücut için gerekli dışardan alınması gerekli olan maddelerin de emilimini engelleyeceğinden zamanla bu maddelerin eksiklikleri ile hasta karşımıza gelebilir. Amerikada ve tüm dünyada en fazla obezite cerrahisi olarak yapılan ameliyat tipidir. Beklenen kilo kaybı 2 yılda %70 kadardır.

Mini Gastrik bypass:Burada da mide hacmi küçültülüp barsak emilim yüzeyi azaltılmasına yönelik bir işlemdir. Safra ve pankreas salgısının mideye geri gelmesi en büyük sorunudur. Beklenen kilo kaybı fazla kiloların %50 sidir.

Obezite cerrahisi bir seçenek olarak ne zaman düşünülmeli?

Metabolik sendrom oluşmuş ya da oluşmaya kuvvetle aday kişiler için ağızdan gıda alımını kısıtlayıcı ya da alınan gıdaların emilimini azaltıcı işlemler uygulanmalıdır.